Bu en zor soruya en doğru yanıtı elbette siz vereceksiniz: Yalnız mı gitmeli, yol arkadaşlarıyla mı?..
Benim seyahatlere yüklediğim anlam, kendime yolculuk yapmak, yalnız kalarak biraz ruhumu dinlendirmek. Böyle olunca tazelendiğimi, yeniden doğduğumu hissederek dönüyorum gezilerden. Yani yalnız gitmekten yanayım. Güvenlik, birileriyle gitmek için bir gerekçe olmadı benim için. Kaldı ki, kim demiş yalnız kalacağınızı. Şurası kesin ki yalnız çıkılan seyahatler, sizinle aynı kaderi paylaşan onlarca insanla tanışma fırsatı demek. Yanınızda biri olduğunda yönünüz biraz yol arkadaşınıza dönük oluyor ister istemez. Bu da yabancılarla olan iletişimi kısıtlayan bir faktör.
Diğer taraftan, sohbet etmekten, ortak zevkleri paylaşmaktan mutluluk duyduğunuz bir arkadaşınızla ya da eşinizle yapacağınız bir seyahatin de çok keyifli geçeceğini tahmin etmek zor değil. Benim için yalnız gezmenin alternatifi, çok iyi anlaştığım, huyunu suyunu çok iyi bildiğim en fazla bir kişiyle yapılacak bir gezi olabilir. İstisnalar elbette görülebilir ama grup halinde yapılan gezilerde herkesin farklı istekleri, beklentileri olması neredeyse kesin. Ortak beğenilerde buluşma ihtimali, grubun sayısı arttıkça azalacaktır. Bu durumda grubu bulunulan şehirde, ortak bir noktada tekrar buluşmak üzere serbest bırakmak iyi bir yöntem olabilir.
Bu kadar karamsar bir tablo çizmeme lütfen aldırmayın, dediğim gibi seçim size kalmış. Eşli gezmenin güvenlik dışında, konaklamada daha ekonomik seçenekler yaratma gibi avantajları da olduğunu inkâr edemeyiz, öyle değil mi?
“Kendime inanamadım ve bir gecede kitabınızı okudum, bitirdim. Hadi b [...].
“İhsan Önder, 2007’de Hindistan ve Nepal’de 18 günlük seyahate çıktı. [...].
Seyahatiniz süresince iki kimlik seçeneği sizi bekliyor: Turist veya gezgin. Turist olur [...]
Bu bölümün alt başlıklarını; ülkeler arası, şehirlerarası ve şehir içi ulaşım olarak atıp her biri için, zayıf ve güç [...]